KAR ÜSTÜNDE GÜREŞMEK

ŞAVŞAT KARÜSTÜ GÜREŞLERİ

“Pehlivan! Pehlivan!
İşte meydan işte pehlivan; güreşenlere yardım eder Hazreti Yaradan.
Dünyaya geldik her birimiz; Hazreti Hamza’dır ustamız, pirimiz.
Dünyaya geldik ayrı ayrı anadan; kimimiz Rumeli’nden, kimimiz Anadolu’dan
Güreş yapanların yardımcısıdır Hak Yaradan.”

Kırkpınar’da da cazgırlık yapan, Artvinli Kasım’ın bu cümleleriyle açılan Şavşat Karüstü Güreşleri, geleneği çok eskilerden gelen bir karakucak güreşi. Kökenlerinin Orta Asya’ya dayandığı sanılıyor. En önemli özelliği ise sadece kar üstünde yapılması. Kendi alanında dünyadaki tek organizasyon. 1995’ten beri yeniden yaşatılmaya başlanmış. Artık Güreş Federasyonu’nun bünyesinde düzenleniyor. Böylelikle uluslararası düzeyde de ilgi görmeye başlamış. Özellikle Gürcistan, Acaristan, Türkmenistan gibi çevre ülkelerin milli güreşçileri için önemli.

Güreşlerin yapıldığı alan Veliköy’de, köy merkezinin az aşağısında. Futbol sahası büyüklüğünde. Etrafına çekilen şeritlerle güreşçiler seyircilerden ayrılmış. Alanın hemen yan tarafında, cağ kebabı ve şiş tezgahları kurulmuş. Hava insanın iliklerine işleyecek kadar soğuk. Ama gökyüzü pırıl pırıl, dingin ve alabildiğine mavi. Tepede güneş, dize kadar kar var. İnsanlar güler yüzlü, keyifli bir gün geçiriyorlar. Burada bir-iki hane dışında herkes büyük şehre göçmüş. Bu nedenle Şavşat ama özellikle Veliköy, kışın bomboş oluyor. Bugün hariç. Bugün, 26 Şubat yani heyecanın doruk noktasında olduğu büyük gün. Büyük şehirden güreşler için evine dönenler, çevre il ve ülkelerden gelenlerle etraf çok kalabalık.

Şavşat’a Karüstü Güreşleri’ni çekmek için bir haftalığına geldim. Başka bir yazının konusu olan o ufak macerayı saymazsam, keyifli ve genellikle dingin günler geçirdim. Ama daha da önemlisi güzel dostluklar edindim.

Şavşat 2005

Not: Fotoğraflar Fuji Velvia 50 ile çekildi. Blog’da yer alan “Kar Üstünde Güreşmek” yazısı ve fotoğrafları pek çok yarışmada birincilik ödülü aldı.